28 Mart 2009 Cumartesi

Erzurum Ketesi-Annemin Tarifi


Anne tarafından Erzurumlu olunca bu lezzeti bilmemek imkansız.. Çocukluğumdaki tat son günlerde başıma vurunca “keteeeee keteeeee” diye dolaşır olmuştum. Sağolsun annem imdadıma yetişti :)

Malzemeler

Hamuru için

1 yumurta
1 yumurta sarısı
1 çay bardağı süt
½ küp yaş maya
Tuz
Aldığı kadar un
1 çay kaşığı şeker

Serpmek için

4 yemek kaşığı tereyağı

İçi için

1 çay bardağı zeytinyağı
3 su bardağı un
1 su bardağı ceviz (dişe gelecek şekilde dövülmüş)

Bir kasenin 2/3’üne ılık su doldurulur. Şeker eklenerek karıştırılır. Yaş maya bu suda eritilir.

Maya kabardıktan sonra hamurun tüm malzemeleri ile yoğurulur. Yumruk büyüklüğünde bezelere ayrılır. Yarım saat dinlendirilir.

Bu arada iç malzemesi hazırlanır. Bunun için, 1 çay bardağı zeytinyağı ile 3 su bardağı un kavurulur.Tuz atılır. Ocağın altı kapatılarak ceviz eklenir, karıştırılır.

Unlu bir zeminde bezeler ince yufkalar halinde açılır. İçine eritilmiş tereyağı serpilir. Bolca iç malzeme serpilir. Yufkalar ikiye kesilir. Rulo halinde sarılır. Sonra bu rulolar kendi etrafında döndürülerek sarmal hale getirilir. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine dizilir.

Üzerlerine yumurta sarısı sürülür. 170 dereceye ısıtılmış fırında yaklaşık 20 dakika pişirilir. (Annemden not: Yumurta sarısına biraz zeytinyağı ve su konarak karıştırılırsa keteler daha parlak olurmuş. Bu aslında yumurta sarısı sürülen tüm hamur işleri için geçerliymiş)

Afiyet olsun. .

YaşpastaM


Eşimin doğumgünü için hazırladığım, yapımı uzuuun ve emekli, ancak görüntüsüyle özel ve tadıyla hazır olanları aratmayan yaşpastamız..

Sizlere de fikir vermesi için yazıyorum. Eşimin başharfine göre hazırladığım için biraz büyük bir pasta oldu. Siz isterseniz sadece dikdörtgen bir tane hazırlar veya başka türlü şekil verebilirsiniz.

Benim ölçüm şöyle:

Pasta için

3 tane hazır, dikdörtgen kek (mutlaka çikolata kaplı olanlardan olacak. İçi kakaolu veya çilekli olanlar var. Ben kakaolu olanları seçtim)
1 paket sade krem şanti
1 paket kakolu krem şanti
200 gr antep fıstığı
2 paket 80 gr çikolata
2,5 çay bardağı süt
100 gr antep fıstığı içi

Kalpler için

1/4 paket pötibör bisküvi
2 yemek kaşığı vişne suyu
1 yemek kaşığı margarin (oda sıcaklığında)
4 tatlı kaşığı çilek reçeli

Taban için

80 gr.lık 1 paket sade gofret

Pötibör bisküvileri robotta, un haline gelene kadar çekiyoruz. Bir kaba alarak margarin ve vişne suyu ile karıştırıyoruz. İster elimizle şekil vererek, istersek yuvarlak açıp kalıp ile şekiller keserek kalpler hazırlıyoruz. Bir tabağa dizerek katılaşması için buzdolabına kaldırıyoruz. Ben ayrıca bu hamurdan, eşimin yaşı olan 36 rakamlarını hazırladım. Gerçi 6 rakamı daha çok G harfine benzedi ama olsun :)

Sade krem şantiyi, 1,5 çay bardağı süt ile, yoğun bir kıvama gelene kadar çırpıyoruz. Soğuması için buzdolabına kaldırıyoruz. (İçine daha sonra diğer malzemeleri ekleyeceğimiz için derin bir kap olmasında yarar var)

Ayrı bir kapta kakaolu krem şantiyi, 1 çay bardağı süt ile çırpıyoruz. Bununla kekin dışını sıvayacağımız için gayet yoğun bir kıvamda olması gerekiyor.

Çikolatayı ufak parçalara bölüyoruz.

Bisküviden kalpleri buzdolabından çıkartarak her birinin üzerine 1 tatlı kaşığı çilek reçeli sürüyoruz. Böylece renkleri hafif kırmızı olacak. Bu haliyle soğuması için tekrar buzdolabına kaldırıyoruz.

Keklerden bir tanesini 2’ye kesiyoruz. M harfinin ortadaki parçalarını oluşturması için paralel kenar şeklinde kesmemiz gerek. Şu anda elimizde 2 tam ve 2 yarım parça bulunuyor.

Tüm keklerin üstünü, kapak olacak şekilde keserek çıkartıyoruz. Bir tatlı kaşığı yardımıyla keklerin içini oyuyoruz. Burada çok dikkatli olmamız gerekiyor. Kekin içini fazlaca oyalım derken delmemiz işten bile değil. Bu yüzden tedbirli davranarak kenarlarda ve tabanda bir miktar kek bırakmakta fayda var.

Sade krem şantiyi buzdolabından çıkartarak çıkan kekin yarısı ile karıştırıyoruz. Tamamı ile karıştırırsak keki kapatmamız hayli güç olur :) Bu karışıma, çikolata parçalarının yarısı ile antep fıstığının tamamını ekliyoruz. Dileyen, pastanın üstünü süslemek için biraz antep fıstığı ayırabilir.

Elde ettiğimiz bu yoğun ve gayet lezzetli karışım, pastamızın içi olacak. Bunu dikkatlice, boş bir dikdörtgen kap görünümüne benzeyen keklere dolduruyoruz. Kenara ayırdığımız kapaklarla üzerlerini dikkatlice kapatıyoruz. Şu anda dışarıdan bakıldığında, marketten aldığımız hallerinden hiç bir farkı olmayan kekler bulunuyor.


Kekleri, M harfi olacak şekilde servis tepsisine düzgünce yerleştiriyoruz.


Büyük bir tencerenin içine su dolduruyoruz. İçine, tencereye sığacak büyüklükte başka bir tencere yerleştiriyoruz. Su kaynayınca, küçük tencerede kalan çikolata parçalarımızı eritiyoruz. Benmari usulü denilen bu yöntemde, çikolatanın içine hiç bir şekilde su sıçramaması lazım.


Çikolatalar iyice eriyince, ocağın altını kapatıyoruz. Dolaptaki kakaolu krem şantiyi çıkartarak tencereye ekliyoruz. İyice karıştırıyoruz. Pasta kremamız hazır. Şimdi bu kremayı alarak tercihen bir spatula ile kekin her tarafına dikkatlice yayıyoruz. Özellikle keklerin birleşme yerlerinde dikkatli olmak lazım. Kekleri keserken yaptığımız hatalar, iyi bir sıvama ile gayet güzel kapatılabiliyor :)


Sade gofreti elimizle ufak parçalara ayırıyoruz. Keke yapışmamasına dikkat ederek, tepsinin her tarafına bu parçalardan serpiyoruz.


Bisküvi kalplerimizi dolaptan çıkartarak tepsinin 4 köşesine, yuvarlak kısımları köşelere bakacak şekilde yerleştiriyoruz.


Sürpriz anında pastayı getitrken, bu kalplerin üzerine mumlar dikerek başlıyoruz o güzel şarkıyı söylemeye:


İyi ki doğdun!! İyi ki doğdun!!


Yapımız biraz uzun ve zahmetli olsa da inanın değiyor.


Afiyet olsun..










Sıvı Sabun


Annemin deyimiyle “kapalı ekonomiye geçtiğimin” göstergesi.. Ancak dışarıda satılan sıvı sabunların ne kadar zararlı olduğunu okuyunca ve evde yapmanın bu kadar kolay olduğunu bilince dışarıdan bir daha niye alayım! Ana malzeme sabun. Bir dahaki sefer onu da kendim yapabilirsem tam kapalı ekonomi uygulamış olacağım :)

Malzemeler

1 kalıp sabun (benim tercihim zeytinyağlı sabun oldu. Ama farklı aromalı sabunlar, veya bebe sabunları kullanılabilir)
1 yemek kaşığı bal (evet bal..)
1 çorba kaşığı gliserin (eczanelerde satılıyor)
Su


Sabun, derin bir kaba iyice rendelenir. Bu, erimesi için gerekli. Bir su bardağı, iyice kaynamış su üzerine dökerek iyice karıştırılır.. Daha sonra, ½ bardak, gene çok sıcak su ekleyip karıştırılır. Bal ve gliserini ekleyip karıştırmaya devam edilir. 3 su bardağı gene sıcak su da azar azar dökülerek, karışım kremamsı bir kıvama gelene kadar karıştırmaya devam edilir. Bir huni yardımıyla 1-1,5 litrelik bir şişeye dökerek bekletilir. Arada bir çalkalayarak 1 saat kadar dinlendirilir. Karışımım, ilk başta bayağı sulu oldu. Şehirlerarası benzincilerin tuvaletlerinde bulunan sulandırılmış adi sıvı sabunlar gibi olacak diye pek korktum ama karışım bekledikçe katılaşıyor :)

Sabunumuz artık kullanılmaya hazırdır. Pompalı bir sıvı sabun kabına konarak gönül rahatlığıyla kullanılır. İçinde bal ve gliserin olduğundan elleri yumuşacık yapıyor.

Tarifin orjinali ve buraya alarak direkt kopyacı olmak istemediğim için farklı aroma önerilerine aşağıdaki adresten ulaşabilirsiniz


Çikolatalı ve Fındıklı Toplar


Basit ve çok lezzetli bir tatlı. Çayın yanına bir tane, aman daha fazla değil :)

200 gr çikolatalı fındık ezmesi (bakınız tarifim http://cayvekurabiye.blogspot.com/2009/02/fndk-ezmesi.html)
1 paket pötibör bisküvi
1/8 paket margarin
Hindisten cevizi

Pötibör bisküvi robotta çekilir. Fıstık ezmesi, rahat karıştırılması için benmari usulü ısıtlır. Oda sıcaklığındaki margarin ve bisküvi ile karıştırılarak yuvarlanır. Hindistan cevizi serpilerek servis yapılır.

Çok pratik bir lezzet. Fındık ezmesinde olduğundan şeker eklemiyoruz. İçinde çikolata olduğundan, bekledikçe katılaşıyor. Kağıttan minik kaplara birer birer konarak misafirlere trüf çikolata gibi ikram edilebilir.

Fırında Baharatlı Patates


Kızartmaya göre daha hafif ve bence kesinlikle daha lezzeti olan, patatesin baharatlarla mükemmel uyumu (Yemekteyiz programı dış ses konuşuyor :))

6 iri patates
4 yemek kaşığı zeytinyağı (daha kıtır isteseniz 2 kaşığa kadar indirebilirsiniz veya daha gevrek bir tat için patates başına 1 yemek kaşığı hesaplayın)
1 tatlı kaşığı kekik
1 tatlı kaşığı biberiye (benim için olmazsa olmaz)
1 çay kaşığı kırmızıbiber
1 tatlı kaşığı kuru fesleğen
Çay kaşığının ucuyla karabiber
İsterseniz 1 çay kaşığı sarımsak tozu (ben ekliyorum)

Patatesler iyice yıkanır. Kabuklarını soymayacağımız için, uygun bir fırçanız varsa fırçalamanızı tavsiye ederim ki varsa toprağı falan kalmasın. Elma dilimi şeklinde bölünür. Biraz iri olsun ki fırında piştiğinde büzüleceklerinden çok küçülmesinler. Bir kapta, yukarıdaki malzemeler ile karıştırılır. Yağlı kağıt serilmiş fırın tepsisine yayılarak 200 derecede, üzerleri kızarana kadar pişirilir.

Çıktıktan sonra tuzlanır ve afiyetle yenir..

Evde Lavaş



Tarif, daha önce de bahsettiğim, Şef Deniz’in sitesinden. Bir akşam eşim gelmeden hazırladım, tarifte istenen dibi kalın tavam olmadığı için hiç umudum olmamasına rağmen gerçekten puf puf lavaşlarım oldu!

Ben ¼ ölçü kullandım. Benim ölçümle 3 tane lavaş çıktı ama buraya tam ölçüyü yazayım:

2 su bardağı yoğurt
1 tatlı kaşığı kabartma tozu
2 yemek kaşığı sızma zeytinyağı
1 yumurta (ben yumurta koymadım)
3 diş dövülmüş sarımsak
Aldığı kadar un
Tuz
1 tatlı kaşığı karabiber

Yoğurt çırpılır. Ayran tuzluluğuna gelene kadar tuz eklenir. Kabartma tozu, yumurta, sarımsak, karabiber eklenir. Un konup kulak memesi kıvamında bir hamur yoğurulur. 30 dakika dinlendirilir.

Dibi kalın, ağır bir tava ters şekilde fırına konur. (Benim böyle bir tavam olmadığından ve mevcut tavalarımın sapı plastik olduğu için erimelerinden korktuğumdan resimde görülen yayvan güveç kabımı ters çevirerek kullandım) Fırın, en yüksek sıcaklığa getirilir (ben 250 dereceye ayarladım) Cevizden biraz büyük parçalar kopartılarak elde incecik açılır. Tepsiye yayılır. Kabarıp yer yer kahverengileşince ters çevrilir. Bu yüzü de kızarınca hemen servis edilir.

Afiyet olsun..


Orjinal tarif de burada:

http://www.thedeniz.com/thedeniz/Son_Eklenen_Tarifler/Entries/2008/9/14_Evde_Lavas.html

Ev Yapımı Tuzot

Hayatımıza son 1-2 yıldır giren ve yemeklerimize anında lezzet katmasıyla vazgeçemediğimiz tuzot’lardan, monosodyum glutamat içermesi nedeniyle bir süredir uzak duruyordum. Eşimin memleketinde bizden çok uzun süredir mutfağa girmiş olan, dolayısıyla damağında alışkanlık yapmış olan bu katkı maddesi için arayıştaydım ne zamandır. Ta ki üye olduğum bir yemek grubuna sevgili Mine’den gelen tarife kadar. Ana fikir, sebzelerin robottan geçirilerek fırında uzun süre kurutulması, sonra tekrar robottan geçirilmesi. Tabii ya! İşte bu! Tarifte, belli malzemeler kullanılmıştı ama ben, dolabımdaki tüm sebzeleri ekledim. Ha bu arada, ben tuz koymadım! Bu karışımı bebişimin mamalarına da koymak istiyorum çünkü. Yani tuzsuz bir tuzot yapmış oldum :)

Malzemeler

2 havuç
2 domates
100 gr şalgam
1 kabak
100 gr bezelye
100 gr taze fasulye
100 gr brokoli
2 soğan
½ demet maydanoz sapı
½ demet taze soğan sapı
½ demet dereotu sapı
100 gr tuz (ben eklemedim)

Tüm malzemeler robotta incecik kıyılır. Geniş bir kasede iyice karıştırılır. Fırın tepsisine yağlı kağıt serilir. Hamur halini almış olan karışım, tepsiye yayılır. Fırın 75 dereceye ayarlanır. Tepsi konarak fırının kapağına tahta bir kaşık sıkıştırılarak hafifçe aralık kalması sağlanır. Bu durumda 7 saat pişirilir. İyice kuruyup küçülen, yer yer çatlamış olan karışım tekrar robottan geçirilir. Karışımınız hazırdır. Güle güle, gönül rahatlığıyla kullanın.


Bu sebze tuzu ile çorbalar, soslar, köfte harçları ve yaratıcılığınıza göre daha bir çok şey yapabilirsiniz. Malzeme seçimi de dolabınızdaki sebzelere göre ayarlanabilir. Tek tavsiyem, mantar kullanmayın! Fırında karararak kötü bir görüntü olşturuyor. Baktım tepsim yer yer siyahlandı, mantarları tek tek ayıklamak zorunda kaldım karışımdan. Bunun dışında, özellikle soğan ve domatesi kullanın, derim. Ben robottan geçirmeden önce domatesin kabuklarını soydum. Kabuğunun hazmı zor olduğu için karışıma hiç girmesin istedim.


Bu arada, koca karışım fırında kuruya kuruya ufacık kalıyor. Fırının saatlerce çalışması da cabası. Yani çok ekonomik bir yöntem değil. Ama kesinlikle daha sağlıklı.




27 Mart 2009 Cuma

Bebecik Hırkası


Annemin bebek için ördüğü güzel mi güzel hırka.. Modeli Derya Baykal'ın programında gördük. Çok beğendik. Ben örgü örmeyeli yıllar oldu. Ama annem bu işlerle içiçedir. Hemen yününü şişini alıp başladı örmeye. Ortaya da böyle güzel hırka çıktı. Baharda dışarı çıkarken giydirmeye birebir.


İşte gerekenler:


2 farklı renkte bebe yünü (Biz kenarlar için mavi, asıl renk için bej kırçıllı yün kullandık)

3 numara şiş


Ön için


Mavi yün ile 50 ilmek başlanır. 15 sıra düz örülür.
Kırçıllı yün ile 20 cm. uzunluğunda düz örülür. Sonra lastiğe geçilir. 12 cm. lastik örüldükten sonra yaka için 21 ilmek kesilir. 15 sıra daha örülüp omuz kesilir.
Arka için
Mavi yün ile 70 ilmek başlanıp 7 sıra düz örgü örülür. Kırçıllı yün ile 20 cm. örüldükten sonra 11 cm. lastik örülüp kapatılır.
Kollar için
Kırçıllı yün ile 58 ilmek başlanır. Lastik örülerek 20 cm sonra her iki taraftan 5'er ilmek artırılır. 11 cm sonra kapatılır.
Yanlar ve kollar dikilir.
Kol ağzı ve yaka çevresine tığ ile oya yapılır.